Güneydoğu Anadolu gezisi 2021 /4. gün

 

15 Nisan 2021 Nemrut Dağı


İki gündür mobil ağa bağlanmakta zorlaniyoruz. Nihayet bugün dağın tepesindeyiz ve antenler de tam karşımızda :)) 

Cendere Köprüsü'nden sonraki durağımız Eski Kâhta'ydı. Köyün şimdiki adı Kocahisar. Buradan hem Arsemia Antik Kenti'ne hem de Nemrut Dagi'na geçmek mümkün ancak yol kestirme olmasına karşılık oldukça rampa.

Eski Kâhta'daki kale yani Kommagene Krallik Sarayı kesinlikle görülmeye değer. Zaten Cendere köprüsü ile arası 6 km kadar.Buralara gelmişken görün derim. Bu haline Memlukluler zamanında gelmiş, Kommagene Sarayı dev surlarla çevrilip alan genisletilerek büyük bir hisar inşa edilmiş. Köyün adı "Kocahisar" da buradan geliyor zaten.

Restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapatılmıs. Ancak görevlisi Emin Bey öyle nazik ve işini öyle zevkle, sevgiyle yapan biri ki sağolsun bizi kırmadı hem kaleyi açtı hem de bizimle birlikte gezerek her ayrıntısını anlattı.
Dilerim restorasyon çalışmaları yeniden başlar ve bu muhteşem yapı bir an önce ziyarete açılır.

Ne yenir diye düşünenlere Eski Kâhta'da  Cafe Rome'yi öneririm. Sahibi Mehmet Kutlar sizi mutlaka doyurur; gerçekten sihirli ellere sahip. Çayı ayrı bir lezzet, menengüc kahvesi ayrı. Hele bir de saç kavurma yapıyor ki porsiyonlar resmen iki kişilik. Üstelik nefis!! Galiba maharet hem yöre hayvanlarinin lezzetli etlerinde hem de Mehmet Kutlar'in sihirli ellerinde.. Bu arada kale ziyareti için de yine kendisine başvurunuz, mutlaka yardımcı olacaktır.

Cafe Rome 5 TL karşılığında duş hizmeti de veriyordu; sıcacık yıkanmak bir güzel geldi ki bedenime.. Üzerine bir de mis gibi menengüc kahvesi içtim ohh!! ruhuma değdi walla.

Eski Kâhta'da Seher ve kardeşleri Musa ve İsa'yla tanıştım. Çocuklar o kadar güzel, o kadar canlar ki.. Onlar anlattı ben dinledim. Arada farkettirmeden videolarını çektim. Nasıl içten, nasıl güzel konusuyorlar.. Gruptaki diğer karavancı arkadaşlardan biri Gökhan Yolcu köydeki tüm çocuklara kitap hediye etti, Atatürk'ün Nutuk'unu dağıttı. Nasıl mutlu oldular, nasıl da parladı gözleri bir görmeniz lazımdı.  Gökhan Yolcu'nun Türkiye genelinde yaptığı bu harika projeyi yolcuyolundagerek.com ve hayatyolculugu.com adreslerinden takip edebilirsiniz.

Çocuklarla Kocahisar'la ve Mehmet Kutlar'la vedalasirken adreslerimizi telefonlarimizi aldık verdik. Yazismak, görüşmek ve ilesimimizi koparmamak sözüyle ayrılırken hepimizin gözlerinde ortak bir mutluluk ve daha da önemlisi UMUT vardı. 

Bir sonraki durağımız Arsemeia Antik Kenti'ydi. Bölge Kommagene Krallığı'na ilişkin birkaç yerleşimden oluşuyor Arsemeia da bunlardan biri. Başka yerde olsa ziyaretçi akınına uğrayacak güzellikte bir kral-tanrı buluşması heykeli var. Bir tarafta Kommagene Kralı Antiochos diğer tarafta Zeus; ben de katıldım bu barış çağrısına..   Ayrıca 5 sütuna 256 satırlık bir Grek yazıtı var ki bulunduğu döneme ait en uzun yazıt olarak biliniyor. Yolunuz düşerse uğrayın derim, kesinlikle görülesi yerler.

Dönüşte araçlarımızı bir sonraki konaklama noktamız olan Nemrut Dağı ziyaretçi  merkezine çektik. Birşeyler atistirdiktan sonra güzel bir yürüyüşle Nemrut'a çıktık. Hem batı hem doğu teraslarini gezip bolca fotoğraf çektikten sonra gün batımını izledik. Bu gece buradayız, yarın sabah gün doğumu için tekrar geleceğiz.

Akşam her zamanki gibi büyük karavanların birinde çay keyfiyle noktalandı. Bu sefer Ufuk Baba'ya misafir olduk. Çayın yanında sürpriz ikram vardı 😊😊 BİSKÜVİ ARASI LOKUM çocukluğumuzun en güzel hatırası.























Yorumlar